Romatoid artrit, eklem iltihabına ve ağrısına neden olan kronik bir otoimmün hastalıktır. Bağışıklık sisteminin sinovyum dokusuna saldırması sonucu eklem ve kemik yapısına zarar verdiği için eklemlerde kronik ağrı, zamanla eklemin doğal yapısında bozulma ve eklem hareketlerinde kısıtlılığa neden olan hastalık romatoid artrit olarak adlandırılır.
Romatoid artrit hastalığı kalıtsal bir hastalık olmamakla birlikte, kişinin taşıdığı bazı genetik özellikler hastalığın gelişme riskini artırabilir. Yapılan çalışmalar bu riski artıran bir dizi genetik göstergeyi ortaya koymuştur. Bağışıklık sistemi, kronik inflamasyon ve özellikle romatoid artrit ile ilişkili olduğu saptanan bu genetik göstergeleri taşımak mutlak anlamda romatoid artrit gelişeceği anlamı taşır.
Romatoid artrit atağında en belirgin özellik, eklemlerde ani başlayan ve şiddetli hale gelen ağrı, şişlik ve sertliktir. Bu belirtiler genellikle sabahları kalkınca daha yoğun hissedilir ve birkaç saatten uzun sürebilir. Ataklar sırasında eklemler normalden çok daha hassas hale gelir ve hareket etmek oldukça zorlaşabilir. El, bilek, diz ve ayak eklemleri sıklıkla etkilenir; bu da günlük yaşam aktivitelerinde kısıtlamalara ve rahatsızlıklara yol açar.
Ayrıca romatoid artrit atağında sistemik belirtiler de sık görülür. Kişi kendini aşırı yorgun hissedebilir, iştahsızlık gelişebilir, hatta hafif ateş bile gözlemlenebilir. Bu durumlar vücutta yaygın bir iltihap yanıtının göstergesidir. Cilt altı nodülleri gibi belirtiler de şiddetli dönemlerinde ortaya çıkabilir.
Romatoid artrit ataklarını tetikleyen nedenler tam olarak bilinmese de, uzman kaynaklara göre stres, enfeksiyonlar, uykusuzluk, iklim değişiklikleri, yetersiz tedavi takibi veya ilaçların düzenli kullanılmaması gibi faktörler atakları başlatabilir. Hormonal değişiklikler ve bağışıklık sisteminde meydana gelen dengesizlikler de önemli rol oynayabilir.
Atak dönemlerinde hastaların doktora başvurarak ilaç tedavisinde düzenlemeler yapması da önerilir. Steroidler, NSAİİ’ler (non-steroid antiinflamatuvar ilaçlar) ve hastalığı modifiye edici antiromatizmal ilaçlar (DMARDs) kullanılarak hastalığın şiddetli etkisi azaltılabilir. Ayrıca bol dinlenme, sıcak-soğuk uygulamaları ve eklem dostu egzersizler gibi yaşam tarzı destekleri de fayda sağlar.
Sonuç olarak, romatoid artrit atağı, vücudun bağışıklık sisteminin yanlışlıkla eklem dokularına saldırdığı, iltihabın arttığı ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bir süreçtir. Bu nedenle atak dönemlerinin erken tanınması ve uygun şekilde yönetilmesi oldukça önemlidir.
Romatoid artrit hastalığı tanısı konulan hastaların tedavi konusunda bilinçli olmalarının yanı sıra, kronik bir hastalığa sahip olmaları nedeniyle sabırlı olmaları da gerekmektedir. Hastalık takiplerinin düzenli ve uygun aralıklar ile yapılması, tedavilerin aksatılmadan sürdürülmesi çok önem taşır. Romatoid artrit hastalarına günlük hayatlarında ve yaşam biçimlerinde bazı değişikliklere gitmeleri tavsiye edilir.
Düzenli fiziksel aktivite yapılması hastalık ile mücadelede sağlayacağı faydaların yanında kalp hastalığı, diyabet ve depresyon gibi diğer hastalıkların gelişme riskini de azaltır. Bu nedenle ideal olarak, yetişkinlerin haftada beş gün, günde 30 dakika yürüyüş, yüzme veya bisiklete binme gibi orta düzeyde fiziksel aktiviteler yaparak aktif kalmaları önerilir. Hastaların fazla kilolardan korunarak obezite ile mücadele etmeleri, uygun diyet yaparak sağlıklı beslenmeleri, sigarayı kesin bir şekilde bırakmaları da önemle tavsiye edilmektedir.
RA'nın belirti ve semptomlarını ihmal ederseniz ağız sağlığınız tehlikeye girebilir. RA, genel sağlık sorunlarına ek olarak, aşağıdaki gibi ciddi ağız rahatsızlıklarına da yol açabilir: